Bir derleme yapmaya çalıştım.İlginize sunuyorum....R. SARICA
------------
TORYUM NÜKLEER YAKIT DÖNÜŞÜMÜNÜN PERSPEKTİFİ, ESKİŞEHİR ve ÜLKEMİZ AÇISINDAN ÖNEMİ
http://www.3dmadencilik.com/index.php/toryum-nukleer-yakit-donusumunun-perspektifi-eskisehir-ve-ulkemiz-acisindan-onemi/
1-BOR MADENİ VE TÜRKİYE İÇİN ÖNEMİ
2-TORYUM MADENİ VE GELECEĞE İLİŞKİN BEKLENTİLER
http://www.dtm.gov.tr/dtmadmin/upload/EAD/DisTicaretDegerelendirmeDb/BOR%20VE%20TORYUM.doc
Engin Arık’ın kurtarıcı toryum projesi
TORYUM ve Engin ARIK
Engin Arık’ın vasiyeti
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/7806830.asp?yazarid=72
---------
Türkiye’nin nükleer araştırmalarında çok önemli role sahip değerli rahmetli bilim adamları arasında yer alan Profesör Doktor Engin ARIK, Türk bilim adamlarının bilimsel araştırmalarını engelleyen TÜBİTAK’a sert eleştirileri ile de gündeme gelen bir bilim adamıydı. Ayrıca; dünyanın geleceğinde çok önemli bir rolü olan toryum madenine sahip olan ülkemizin neden bunu değerlendirmediğini sorgulayan ve bu konuda kamuoyunu harekete geçirmeye çalışan bilim insanlarının lideriydi. Yüzlerce vatanseverin suikastlara ve komplolara kurban gittiği ülkemizde Sayın ARIK’ın ve ekibinin ölümü de kirli bir planın sonucu olabilir mi? Tüm vatanseverleri uyarmayı görev biliyoruz.’
http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=100557,10,5
----------------
Kurtarıcının adı toryum
http://webarsiv.hurriyet.com.tr/2002/07/27/158213.asp
------------
Türkiye'yi ancak toryum kurtarır
http://www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/2002/11/10/gundem/gundem10.html
***********
Parçacık hızlandırıcıları
http://www.dorukta.com/forum/parcacik-hizlandiricilari-t9847.html?s=250fee116137c8dac53f3b05dc02678b&t=9847
YEF alanındaki ilerlemeler bilgisayar yazılım ve donanımının gelişmesine önayak olmaktadır. Örneğin, Internet sisteminin belkemiği olan WWW sistemi CERN’deki fizikçiler tarafından ihtiyaç üzerine geliştirilmiştir. Son yıllarda geliştirilmekte olan yüksek akılı proton hızlandırıcısına dayalı Toryum yakıtlı yeni tip nükleer reaktör projesi ve Türkiye'nin zengin Toryum yataklarına sahip olması göz önünde tutulursa, 2010 yılından itibaren ülkemizde enerji probleminin ortadan kalkacağı öngörülebilir.
Türkiye yeraltı kaynakları |
Ülkemiz çesitli yeralti kaynaklarinin olusturdugu çok zengin servetlere sahip bulunmaktadir. Bu kaynaklarin basinda; petrol, bor, toryum, altın, krom gibi madenlerimiz gelmektedir. Türkiye'de Petrol Varligi: Dahilî ve haricî vatan hainlerinin, yillarca Türkiye'de petrolün bulunmadığı, çok az olan rezervlerin de çok derinde olmasi sebebiyle ekonomik olmadığı, ihtiyaçları karşılamaktan çok uzak olduğu yalanlari ile ülke insani, uyutulmaya çalışılmıştır. Türkiye, güneyde, doğuda, kuzeydoguda, kaliteli ve çok büyük petrol rezervlerine sahip ülkelerle komşu bulunmaktadır. Bulunduğu cografî konum itibariyle petrol olmadığını iddia etmek ya akil noksanligina ya da vatan hainligine delâlet eder. Bor Madenleri Kaynagi: Son zamanlarda gelisen teknoloji, bor mineralini bütün sanayi dallarinin, vazgeçilmesi mümkün olmayan ve alternatifi de bulunmayan temel girdileri konumuna getirmistir. Petrolün alternatifi bor cevheridir. Fakat borun su anda bir alternatifi yoktur ve olacagi da mümkün görülmüyor. Yeralti kaynaklarimizin basinda bor cevheri gelmektedir. Dünya bor rezervinin % 80'den fazlasina sahip bulunmaktayiz. Rezerv ve kalite yönünden dünyada tekel durumundayiz. Bazi ileri teknoloji ürünlerinin (bilgisayar, cep telefonu v.s.) imalinde, uzay sanayiinde Türk borlari, olmazsa olmaz bir öneme sahiptir. Türk bor kaynaklari, dünyanin asgarî 400 yillik ihtiyacini karsilayacak kapasitededir. Bu bilginin sahibi olan konunun arastirmaci ve uzmanlarina göre, Anadolu'daki bu madenin miktari 10 milyar ton civarindadir. (Bugünkü fiyatlara göre 15-20 trilyon dolar.) Bu çok degerli cevher, ülke topraklarinin altinda, bu azîz milletin kalkinma ve refahina sunulmayi dört gözle beklemektedir. Dahilî ve haricî ihanet çeteleri, petrolde oldugu gibi bu serveti de esir almis bulunmaktadirlar. Isletilmeyen, isletilmesine mani olunan madenlere "esir madenler" denilmektedir. Bor; sanayinin her dalinda, su anda 450 çesitten fazla mamül maddenin üretiminde kullanilmaktadir. Dayanikliligi ve sertligi saglamada, ara ürün olarak kullanilmaktadir. Isiya son derece dayaniklidir. ABD roketlerinde Türk borlari kullanilmaktadir. Radar dalgalarini emdigi, absorbe ettigi için hayalet uçaklarinin imalinde kullanilmaktadir. Sadece ABD de 600'den fazla proje, bor'un yakit olarak kullanilmasi ile ilgili patent almistir. Borla çalisan otomobiller üretime girmistir. |
Hızlandırıcı Teknolojileri ve Uygulamaları Merkeziveya (Japonya’da olduğu gibi)Kurumu 21.Yüzyılın “Nükleer Fiziği”
Yüksek enerji Fiziği:Dünya ve Bizler
DESY (Almanya)
YERPhi + CANDLE (Ermenistan)
TAC (Türkiye)
CERN (Avrupa Nükleer Araştırmalar Merkezi)
Hızlandırıcı Sürümlü Sistemler + Toryum
21.Yüzyılın “Nükleer Fiziği”
Tüm gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde öncelikli AR-GE alanlarının ilk sıralarında yer alan Yüksek Enerji Fiziği (YEF) doğayı oluşturan temel yapıtaşları ve bunların arasındaki temel etkileşmeleri inceleyen bir bilim alanıdır. Bir anlamda YEF 21. yüzyılın “nükleer fiziği”dir.
Nükleer fizik dediğimizde sadece atom bombası ve nükleer santralları düşünmek çok büyük bir yanlıştır. Çünkü Rutherford’un meşhur deneyi ile başlayan bu alan, atom yapısının anlaşılması ve kuantum mekaniğinin gelişmesiyle, 20. yüzyılın çehresini belirlemiştir. Bu buluşlar transistörden bilgisayara, lazerden çağdaş iletişim şebekesine dek bir çok yeni teknolojik uygulamaların temelini oluşturmuştur.
Parçacık hızlandırıcıları 21.yüzyılın jenerik (stratejik, kritik) teknolojilerinden biridir.
Japonya, ABD, Almanya ve Güney Kore örneklerinden de görüldüğü gibi, YEF+PH alanına yapılan yatırımlar bir ülkenin genel teknolojik kalkınmasında lokomotif görevi yapmaktadır. Zira parçacık hızlandırıcıları moleküler biyolojiden metalurjiye, tıptan savunmaya, kristalografiden arkeolojiye kadar 300’den fazla geniş uygulama alanına sahiptir. GENOM projesinin %90 sinkrotron ışını kaynakları sayesinde gerçekleşebilmiştir.
Benzer durum detektör fiziği için de geçerlidir. Aynı zamanda YEF alanındaki ilerlemeler bilgisayar yazılım ve donanımının gelişmesine önayak olmaktadır. Örneğin, Internet sisteminin belkemiği olan WWW sistemi CERN’deki fizikçiler tarafından ihtiyaç üzerine geliştirilmiştir. Son yıllarda geliştirilmekte olan yüksek akılı proton hızlandırıcısına dayalı Toryum yakıtlı yeni tip nükleer reaktör projesi ve Türkiye'nin zengin Toryum yataklarına sahip olması göz önünde tutulursa, 2010 yılından itibaren ülkemizde enerji probleminin ortadan kalkacağı öngörülebilir.
Makrodan-Mikroya
YÜKSEK ENERJİ FİZİĞİ: Dünya ve Bizler
Ülkemizin son yıllarda Avrupa Birliğine girme çabaları gözönüne alınırsa, Avrupa ortalamasını yakalayabilmek için Türkiye’nin YEF alanında doktoralı olmak üzere 300 civarında teorik, 450 civarında deneysel ve 250 civarında hızlandırıcı fizikçisine sahip olması gerekmektedir. Halbuki bu rakamlar ülkemiz için şu anda 80 teorik, 30 deneysel ve 1 hızlandırıcı fizikçisi şeklindedir.
Bugün ABD'de FNAL ve SLAC, Almanyada DESY, Japonya'da KEK, Rusya'da IHEP ve Avrupa'da CERN başta olmakla, çok sayıda ulusal ve uluslararası YEF araştırma merkezi mevcuttur. Bu merkezlerde kurulmuş büyük hızlandırıcı komplekslerinde binlerce bilim adamı araştırma yapmaktadır. Komşularımıza gelince, örneğin, Ermenistan’da 1200 çalışanı olan (400’ü doktoralı fizikçi, 550’si mühendis) ve 6 GeV’lik elektron hızlandırıcısına sahip Erivan Fizik Enstitüsü mevcuttur. Ermenistan'ın nüfusu 4 milyon, Türkiye'ninki ise 65 milyon dur !
Yatırımlara gelince, çağdaş kriterlere göre YEF alanında yapılan temel araştırmalara toplam AR-GE harcamalarından %1 pay ayrılmalıdır. 1992 yılında Türkiye'nin toplam AR-GE harcamaları 1514.5 milyon $ olduğu (bak, OECD Türkiye Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları Raporu) için YEF harcamaları 15 milyon $ civarında olmalı idi. Somut rakamı bilmememize rağmen 1992 yılında YEF alanına ayrılan yatırımın en fazla 100 bin $ olduğunu tahmin ediyoruz ki, bu da gerekenin yüzde biri bile etmiyor!
Aynı kriterlere göre uygulamalı araştırmalara ve teknolojiye yönelik parçacık hızlandırıcılarına toplam AR-GE harcamalarından %2 pay ayrılmalıdır. Bu da yılda 30 milyon $ eder.
Türkiye CERN’e üye olsaydı yıllık aidatı 7-8 milyon $ olurdu (bu rakamın büyük kısmı ihalelerle ülkeye dönecekti).
Türk Hızlandırıcı Kompleksinin kurulması için yıllık 15 milyon $ harcama gerekiyor.
Erivan’da 2002-2006 yılları arasında kurulacak CANDLE isimli 3.nesil sinkrotron ışınımı kaynağının maliyeti 60 milyon $ ...
Avrupa Birliği standartları göz önünde tutularak, 65 milyon nüfuslu Türkiye’de YEF’in ana alanlarında 90’lı yıllarda çalışması gereken Doktoralı eleman sayısı,gerçek sayılar ve 2010 yılında gereken sayıların tahmini.
ULUSAL YÜKSEK ENERJİ FİZİĞİ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ (DESY) Açıklanmış.
DESY Araştırma Merkezi
www.desy.de
----------
ULUSAL YÜKSEK ENERJİ FİZİĞİ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ (DESY)
Hızlandırıcı Tüneli
ULUSAL YÜKSEK ENERJİ FİZİĞİ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ (HASYLAB)
Uygulama Laboratuvarı
Almanya’nın 16 ulusal araştırma merkezinden biri olan DESY 1959 yılında Hamburg’da kuruldu
1960’lı yıllarda tüm NATO ülkeleri (Türkiye haric) DESY ile İşbirliği Anlaşması imzaladı
1970’li yıllarda birçok Doğu Bloğu ülkesi aynısını yaptı
1996 yılında DESY Directorium başkanı Professor B. Wiik Ankara’yi ziyaret ederek AÜ-DESY işbirliği anlaşmasını imzaladı. Maalesef, bu anlaşma TÜBİTAK ve AÜ tarafından sabote edildi...
TTF FEL (Serbest Elektron Lazeri) bu yıl kullanıma açılıyor
2007 yılında tamamlanacak PETRA Sinkrotron Işınımı kaynağı dünyanın en ileri ışınım kaynağı olacak
2012 yılında tamamlanacak TESLA X-FEL “Binyılın Işınımı” adlandırılıyor
Tüm engellemelere rağmen asgari DPT desteği sayesinde TAC grubu olarak DESY ile bilimsel işbirliğimizi sürdürüyoruz.
ULUSAL YÜKSEK ENERJİ FİZİĞİ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ (YERPHI)
Back to YerPhI Home Pages
GENERAL INFORMATION
Armenian version Russian version
YerPhI is a major research centre in Armenia founded in 1943 by brothers-academicians
Abraham Alikhanov and Artem Alikhanian.
Institute is located in Yerevan on the area of about 42 ha. The staff consists of about 1200 employees (including 400 researchers and about 550 engineers and technicians).
Main EXPERIMENTAL BASE:
One of the largest in the world 6 GeV electron ring accelerator.
A number of modern automated physical installations for investigations using the electron and photon beams of Yerevan synchrotron.
High-altitude Nor Amberd and Aragats stations (2,000 and 3,200 m above sea level) for the study of cosmic rays at superhigh energies.
Special modern instruments and equipment for scientific and technical works in applied fields.
A powerful computer centre.
A developed pilot production.
WWW contact persons
Bkz.Erivan Fizik Enstitüsü Web Sayfası
www.yerphi.am
-----------
Divisions, groups, activites:
Experimental Physics Division
Theoretical Physics Division
Statistical Mechanics and Constructive Field Theory Group
Cosmic Ray Physics Division
Accelerator Physics Division
Applied R&D Division
Low Temperature Laboratory
Computer center
Department of Information and International Relations
O U R P A R T N E R S O V E R T H E W O R L D
DESY - Deutsches Elektronen-Synchrotron lab (Hamburg, Germany)
CERN - European Particle Laboratory (Geneva, Switzerland)
TJNAF - Thomas Jefferson National Accelerator Facility (Newport News, Virginia, USA)
International Collaboration
1998 yılında BESSY-1 2.nesil sinkrotron ışınımı kayanağının Almanya tarafından Ortadoğu’ya hibe edilmesi kararı alındı (SESAME)
SESAME’ye talip olan bır çok ülke arasında Türkiye ve Ermenistan da vardi
SESAME’nin Ürdün’de kurulaması kararı alındıktan sonra Ermeni bilim adamları Erivan’da 3.nesil sinkrotron ışınımı kaynağı kurmaya karar verdiler...
Detaylar için bak
www.candle.am
--------------
CANDLE office building
Site for CANDLE light source
CANDLE Model CANDLE team
CANDLE’ın - Center for the Advancement of Natural
Discoveries using Light Emission – 2010 yılınadek kurulması planlanıyor.
Türk Hızlandırıcı Kompleksi Projesi
TAC (Turkic Accelerator Complex)
1.aşama: ön tasarım (1997-2000)
“Parçacık Hızlandırıcıları: Türkiye’de Neler Yapılmalı”
DPT 1997 K120420
2.aşama: genel tasarım (2002-2005)
a) “Türk Hızlandırıcı Kompleksinin Genel Tasarimi”
DPT2002K120250
b) “Sinkrotron Işınımı ve Serbest Elektron Lazeri Üretimi ve
Kullanımı için Genel Tasarım” DPT2003K120190
3.aşama: teknik tasarım (2006-2009)
+ TAC Test Facility (40 MeV e-linak ve IR SEL)
4.aşama: kuruluş (2010-2015)
TAC parçacık fabrikası + SI + SEL
TAC proton hızlandırıcısı
TAC test tesisi
TAC projesinin detayları, hızlandırıcıların yüzlerce uygulama alanları, dünyadaki hızlandırıcı merkezleri ve b. için bak
http://bilge.science.ankara.edu.tr
-------------
CERN (Avrupa Nükleer Araştırmalar Merkezi) - dünyanın en büyük uluslararası araştırma merkezidir.
LHC halkasının uzunluğu ~27 km’dir.
Ülkemizin bilim ve teknolojisine çok önemli katkılar sağlayacak Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi –CERN (European Center for Nuclear Research)’ e acilen üye olamalıyız.
CERN dünyanın en büyük parçacık fiziği araştırma merkezidir. 29 Eylül 1954 yılında Almanya, Belçika, Danimarka, Fransa, Yunanistan, İtalya, Norveç, Hollanda, İngiltere, İsveç, İsviçre ve Yugoslavya’dan oluşan 12 Avrupa ülkesinin bir araya gelip kurduğu bir bilimsel araştırma merkezidir.
Daha sonraki yıllarda Avusturya, İspanya, Portekiz, Finlandiya, Polonya, Macaristan, Çek ve Slovakya Cumhuriyeleri ve en son olarakta 1999 yılında Bulgaristan’ında üye olmasıyla üye sayısı 20 ye ulaşmıştır.
Romanya 2005 yılında üyelik sürecini başlamayı planlamaktadır.
Ülkemizin bugüne kadar CERN’e tam üye olmamasının ciddi bir hata olduğu görüşündeyiz. Zararın neresinden dönersek, yani ne kadar hızla tam üyeliği gerçekleştirirsek o kadar karda olacağımız açıktır.
Bu sayede ülkemizde, yüksek enerji fizikçisinden katıhal fizikçisine, bilgisayar (hardware ve software) mühendisinden makine mühendisine, elektronik (nano elektronik) mühendisinden tıp (anjiyografi, tomografi, radyoterapi) doktoruna, gen mühendisinden arkeoloğuna, hemen her dalda çalışan bilim adamı ve uygulamacıların ileri teknoloji kullanır ve giderek geliştirilmesine katkı yapar hale geleceğine inanıyoruz.
Türkiye’de teknoloji üreten, dedektör ve hızlandırıcı dizayn edip yapabilen bir çok grubun oluşması tıp ve savunma sanayi açısından çok önemlidir. Bu kapsamda mühendislik, çevre, malzeme bilimi ve benzeri dallardaki araştırmalarında temel bilimlere paralel olarak güdümleneceği aşikardır.
Dünyada temel bilimlerdeki önceliklerini doğru saptayıp gerekli yatırımları yapmadan kalkınmış bir ülke olmak mümkün değildir. Bilgi pahalıdır ancak “know-how” için harcanan ile bilgi üretmek için harcanan para eşdeğerdir. Burada doğru olan ikinci seçenektir. Çünkü kalkınmışlığın temel göstergesi teknoloji üretmektir.
Yüksek Enerji Fiziği doğası gereği en ileri teknolojinin kullanıldığı ve gelişmesinde itici güç rolü oynadığından buraya yapacağımız yatırım ve bunun doğru kullanımı ile Türkiye İspanya’nın bugünkü düzeyini on yıla varmadan yakalayacaktır. Böylece ülkemiz insanının yaşam niteliği de yükselecektir.
Tüm Avrupa’da Fin Modeli olarak anılan bir başka örnek ise Finlandiya’nın son on yılda geldiği durumdur. CERN deneylerinde elde ettikleri bilgileri kullanarak pazar ekonomisine dayalı yeni mallar üretip, CERN-TECH adını verdikleri firma ile dünyaya pazarlamaktadırlar. İleride bu durumun, Türkiye’de gerçekleşmesi doğru seçim ve doğru yatırım ile mümkün olacaktır.
Parçacık Hızlandırıcıları ve Toryum
Son yıllarda yoğun akımlı proton hızlandırıcısına dayalı geliştirilen yeni tip nükleer reaktör üç önemli avantaja sahiptir:
1. Ülkemizde zengin yatakları bulunan Toryum gibi maddelerin nükleer yakıt olarak kullanılabilmesi.
2. Zararlı atıklarının olmaması
3. Çernobil türü kazalar prensip olarak mümkün degil
1,5 Gwatt enerjili bir reaktör 5 yılda 6 ton Toryum kullanacaktır. Türkiye’nin görünür rezervinin 380 bin ton olduğu düşünülürse, 2010 yılından itibaren 100 yıllarca enerji problemimiz olmayacaktır.
Dünya Toryum rezervinin önemli bir kısmı Türkiye’de ise,Uranyum rezervinin %25’i Türküstandadır.
Bugün biz yüksek enerji fiziğine gereken önemi vermemekle Osmanlı devletinin 16. yüzyılın sonunda yaptığı tarihi hatanın (Dünyanın en büyük gözlemevi olan İstanbul Rasathanesinin topa tutulması) bir benzerini tekrarlamaktayız.
Atatürk’ün Kayseri’de kurduğu uçak fabrikasını kapatan zihniyet bugün karşılaştığımız problemlerin başlıca sorumlusudur. (1930’larda uçak üreten ülkelerin hepsi uzaya çıkmış, Türkiye haric).
Ülkemizin kısa ve uzun vadeli stratejik çıkarları açısından hayati önem taşıyan YEF alanına gereken desteğin acilen sağlanmaması telafisi mümkün olmayan bir durum yaratacaktır.
Bu bakımdan en kısa zamanda YEF alanında önümüzdeki 10-15 yılı kapsayan bir ulusal programın hazırlanması ve uygulamaya konulması şarttır.
Bunun benzerinin diğer öncelikli AR-GE alanları ve Jenerik Teknolojiler için de yapılması “Türk kültürünü müasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkarmak” amacına ulaşmak için tek yoldur.
Kaynak ve detaylar.:
Prof.Dr.Saleh Sultansoy
http://ssultansoy.etu.edu.tr/
**********
Başka yazılar için...
GELECEK İÇİN TORYUM !
http://anadoluhaber.blogspot.com/2008/07/gelecek-iin-toryum.html
***********
Acaba Mardin Kızıltepe'de Toryum ya da Bor var da bizim haberimiz mi yok?Neden Mardin Kızıltepe ile bu kadar ilgililer dersiniz?Başka bir yazıda İngilizlerin neden Kaz Dağları ile ilgilendiğini ve domates yetirştirme haveslarini,Kaz Dağlarında ki altın madeni yataklarını işlemiş idik.İşte yine domates.
İşte İngilizlerin domates üssü.
İngilizler, Mardin Kızıltepe'de domates yetiştirip, salça üretecek ve bütün dünyaya satacak.
http://www.istegundem.com/news_detail.php?id=19207
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder